tag:blogger.com,1999:blog-82209421905157935342024-03-13T21:09:26.630-07:00pornoma dokunma!memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.comBlogger17125tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-50638246355514909932012-06-04T10:07:00.000-07:002012-06-04T14:58:54.368-07:00sevgiliniz bir orospu<br />
<div class="p1">
Sevgili erkekler, sevgiliniz mi var? Artık sevgiliniz yok, artık orospunuz var. Bir kadın evlenmeden seks yapıyorsa orospudur. Çünkü ola ki hamile kaldı, artık gayrımeşru bir çocuğu var demektir. Buna rağmen onu seviyor ve onunla evlenmek mi istiyorsunuz? Pek mümkün değil, o orospuyu bırakıp, evlenmeden seks yapmamış mazbut bir aile kızıyla evleneceksiniz; zira eğer o sevgilinizin mazbut bir ailesi yok ise kendisi artık orospu sıfatıyla toplumdan tecrit yaşıyacaktır. Yok eğer mazbut bir ailesi var ise o mazbut ailesi tarafından itlaf edilecektir.</div>
<div class="p2">
<br /></div>
<div class="p1">
Yoksa siz sevgilisiyle çoktan düğün dernek edip evlenmiş yahut evlenmeyi planlayanlardan mısınız? O zaman hazırlıklı olun, karınız pek yakında o sevdiğiniz kadın olmaktan çıkacak, komşu dedikodusundan başka konuşacak konusu kalmamış bir "kadınana"ya dönüşecek. Zira ister istemez karınızın karnından sıpayı eksik etmez olacaksınız. Karınızın ne bir mesleki kariyeri olabilecek, ne de ev hayatı dışında bir sosyalliği. Kendisi, hamilelikte geçirdiği sosyal, bedensel ve psikolojik değişimleri dengeliyebileceği bir vakte asla sahip olamıyacak. Zira yumurtalıkları elverdiği müddetçe hamile kalıp çocuk doğurmakla meşgul olacak. </div>
<div class="p2">
<br /></div>
<div class="p1">
Korunmak mı? Allaseniz şaka yapmayın, bu iş kürtaj yasağıyla bitecek mi sanıyorsunuz? Elbette ki bitmeyecek. Bu iş doğum kontrolünü de ayıp, günah ve kanunen yasak sayarak ilerliyecek; kadını sosyal ortamdan, kamusal alandan tamamiyle silene kadar bitmeyecek! Kadınlı erkekli sokaklarımızı, ofislerimizi, kızlı oğlanlı okullarımızı, park ve bahçelerimizi adam bıyığı içinde bırakmadan sona ermiyecek!</div>
<div class="p2">
<br /></div>
<div class="p1">
Bu işin burada bitmiyeceğini biliyorum, çünkü bu işin burada başlamadığını da hatırlıyorum. Bu iş, orospu sıfatına sokulmuş çocuklarla sevişenlerin ısrarla tecavüzcü sayılmamasıyla başladı. Seri tecavüze uğrayan o çocukların psikolojilerinin bozulmadığını belirten raporlar verilerek başladı. Kocasıyla, ailesiyle sorun yaşayan, ayrılmak isteyen, okumak isteyen, evlenmemek isteyen, bağımsız davranmak isteyen kadınların, kızların, kardeşlerin, ablaların, amca teyze kızlarının orospu sayılarak öldürülmelerinin olağan bir namus temizleme seçeneği olarak benimsetilmesiyle başladı.</div>
<div class="p2">
<br /></div>
<div class="p1">
Yoksa bu tür olaylar siz bu satırları okuyanlar için sadece üçüncü sayfa haberleri mi? Siz sevgilinizle güzel güzel sevişmekte iken halkın çoğunluğu zaten hep bu anlayış ve davranış biçimi içerisinde miydi? Siz sevgilinizle aynı evde yaşıyorken onlar zaten karılarını dövüyorlar mıydı? Siz o sevgiliyi terkedip bununla, bu sevgili tarafından terkedilip şununla sevgili olmaktayken onlar zaten kızlarını öldürüyorlar mıydı? Evet, ama ne yaparlarsa yapsınlar etik dışı olmalarından mütevellid aynı zamanda kural dışıydılar. Ama korkmayın, pek yakında halkın çoğunluğunun her zamanki bu anlayışı kural dışı olmaktan çıkıp sizin de hayatınızı belirleyen temel kural olacak. Bu iş burada bitmeyecek ve bu olaylar ve bu olayların failleri yakında size uzak olmaktan çıkacak. Pek yakında bu olayların failleriyle bizzat tanışacaksınız. Sevgiliniz pembe otobüse binmediğinde ona orospu muamelesi yapan yolcu olarak, karınız çalışmayı sürdürdüğünde size gavat muamelesi yapan komşu olarak, yeni evlendiğinizde iki sene çocuk yapmayıp gezmek istediğinizde size toplum düşmanı olarak bakacak devlet olarak tanışacaksınız. Bundan sonra kadınlı erkekli ortamlarda neşe ve açık yüreklilik olmayacak; ciddiyet, asık suratlılık, hiyerarşi, gerginlik, gizlilik ve hırs olacak. Fakat bu iş orada da bitmeyecek, haremlik selamlık ortamda bile neşe kural olmaktan çıkacak; neşe istisna olacak; neşe taşkınlık, neşe sapkınlık olacak. Sosyallik demek, erkeklerin adam adama sürdürdükleri sıkıcı hayatın kenarında boğucu bir hayat sürdürmeye çalışan kadınlar demek olacak.</div>
<div class="p2">
<br /></div>
<div class="p1">
Ha bir de orospular olacak, evet, ama onların sosyal bir değeri olmayacak.</div>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-1540968373109124992012-05-08T23:07:00.001-07:002012-05-08T23:58:22.802-07:00ölüm pornosu edebi eser mi?<b>William Burroughs</b>'un kitabı <b>Yumuşak Makine</b> ve <b>Chuck Palahniuk</b>'un yazdığı <b>Ölüm Pornosu</b> kitapları, müstehcen içerikleri sebebiyle yargılanıyorlar. Kitaplara davanın açıldığı yasa, "edebi eser" niteliğindeki yayınların yasa kapsamı dışında tutulacağını belirttiği için, bilirkişi olarak atanan <b>Muzır Kurulu</b>'ndan bu kitapların edebi eser olup olmadıkları konusunda görüş isteniyor. Yayınevi adına savunma yapan kişi de (medyadaki haberlerden okuduğum kısa alıntılardan öğrendiğim kadarıyla) "Diyelim ki rapor olumsuz çıktı ve mahkemenin seçtiği bilirkişiler Yumuşak Makine'nin edebi olmadığına karar verdi. Bu durumda bu kitap edebi eser olmaktan çıkacak mı? Tüm dünyada bunu akıl eden bir biz miyiz?" diyor. Yani "Bütün dünya bunun edebi eser olduğunu kabul etmiş, demek ki edebi eserdir, suçsuzdur" demeye getiriyor.<br><br>Evet, haksız değil, haklı, fakat bir eserin savunması bu temele mi oturtulmalıdır? William Burroughs bu kitabı yeni yazmış olsaydı, ilk kitabı olsaydı ve henüz dünyada kabul görmüş olmasaydı bu kitap edebi eser olmaktan çıkacak mıydı? Bu kitabı burada Ali Veli yazmış olsaydı edebi eser olduğunu nasıl kanıtlayacaktık? Türkiye'de bu nitelikte bir kitabın yayınlanabilmesi için evvela bütün dünyaca denenip onaylanması mı gerekiyor?<br><br>Yayıncının yaptığı (yahut medyanın yansıttığı) savunma kısır yasanın kısır mantığı çerçevesinde yapılan, kitabın edebi eserliğini Muzır Kurulu'ndan biraz daha üst bir merciye onaylatmaya dayanan kısır bir savunmadır. Oysa ki edebi eser olma potansiyeli bulunan her türlü yayının önünün açılabilmesi için evvela edebi eser - gayrı edebi eser ayrımı kaldırılmalıdır. Etik bir prensip olarak her eser (dolayısıyla basılmış her kitap) edebi eser kabul edilmelidir. Bundan sonra da yasada geçen "muzır"ın, yani zararlının çerçevesi tartışılmalıdır. Bir kitapta, iddianamede belirtildiği üzere "cinsel organlara kadar detaylara yer verilmesi" mi daha zararlıdır, yoksa cinsel organlara yer vererek anlatılan bir metnin fikren, vicdanen, duygusal ve bilimsel açılardan, popüler ortamdan akademik ortama hiç bir kültürel alanda kayda geçememesi, tartışılamaması, konuşulamaması ve düşünülememesi mi daha zararlıdır?<br><br>Muzır Kurulu'nu bilirkişi tayin etmek hakimi dertten kurtarır, dünyayı bilirkişi tayin etmek belki Yumuşak Makine'yi ve Ölüm Pornosu'nu kurtarır. Bilirkişi tayini yerine tavrımızı ifade özgürlüğü, bilgiye erişme özgürlüğü ve etik kavramları üzerine temellendirmediğimiz sürece ise, Ali Veli, sen, ben daima mahkum oluruz.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-48282852287376136452011-08-21T04:32:00.000-07:002011-10-18T12:04:02.838-07:00ahlakçılığın müstehcenliği<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"></span><br />
<div style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"><i><span class="Apple-style-span">Cinsellik ile tahakküm arasındaki ilişkiye kafa yorduğunu belirten MSÜ Sosyoloji öğrencisi Yiğit Özdemir, 'Pornoma Dokunma' düşüncesinin teorisini desteklemek ve sansür karşıtlığı düşüncesini liberal özgürlük ekseni dışına da çıkarabilmek amacıyla bir yazı göndermiş.</span></i></span></div>
<div style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px;">
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"><br /></span></div>
<div>
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"><span class="Apple-style-span">Bugün yüzde 51in kolektif iradesiyle tahakküm etmenin cinsel hazzına varmış siyasal iktidar, kendi hazzına rakip istemediğinden ötürüdür ki insanların kuku ve çükünün ne gibi süreçlerden geçtiğiyle uğraşmakta. yasaklama gücüne sahip olmanın iğrenç keyfi, yukarıdan tabana doğru gönüllü ahlak polisliği vasıtasıyla yayılmaktadır. </span></span></div>
<div>
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"><span class="Apple-style-span"> </span></span></div>
<div>
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #454545;"><span class="Apple-style-span">Nasyonal sosyalist partinin 1933'te iktidarı tam anlamıyla ele geçirdikten sonra Hitler gençliğinin eşcinsel kulüplerini bastığını ve her türlü pornografik yayını yasakladığını hatırlamak anlamlı olacaktır. Stalin Rusyasının da "sınıf bilincini düşürdüğü" gerekçesiyle Leninin döneminde elde edilen cinsel hakları "geri alıp" eşcinselliği tekrar bir suç haline getirdiğini biliyoruz. Tarih boyunca halkların gördüğü her türlü zorbalığın içerisinde, insana sadece yapıldığı an değil, özgürce yaşandığı takdirde yaşamın her saniyesinde canlılık ve zevk veren, hatta estetiğin ve kültürün de büyük bir parçası olan cinselliğin baskılanması da her daim bulunmaktadır. Bu anlamda AKP, aynen nazi Almanyasında olduğu gibi ahlakı savunarak, kendi tabanıyla sadece ekonomik rantı değil, toplumun kendisinden kalan kısmına tahakküm edebiliyor olmanın rezil hazzını da paylaşmaktadır. Erdoğan, bizim hiç bir pornoyla elde edemeyeceğimiz, farklı bir cins hazla, hegemonyanın hazzıyla bir zamanlar Kenan Evren'in yaptığı gibi meydanlarda zevklenmekte. Bu bakımdan seks kasetleri ve benzeri şeylerle ortaya çıkan parlamenter orci ve ahlakçı söylem birbirinin karşıtı olan şeyler olmadığından, iktidarı ikiyüzlülükle suçlamak da abestir. Çünkü meclis koridorlarından halka cemaatler vasıtasıyla yayılan bu haz, bizzat yasanın ve totalitarizmin bir ürünüdür. Halbuki insan toplumlarının ve emekçi sınıfların, hiç bir zaman toplumsal hayatla ilgili kendiliğinden, organik bir sağduyu gibi basit bir şey dışında bir yasaya ihtiyacı olmamıştır. Tecavüz, şiddet ve dünyada insanın insana yaptığı her türlü zorbalık yasanın bir nedeni değil, her zaman sonucudur. Özgür insanın böyle dertleri yoktur, o ancak istediği kadar yer, içer, çalar, söyler ve sevişir. Ancak tahakkümün nesnesi ve öznesi haline gelmiş/getirilmiş her türlü insanın durumu başkadır. O, kendi bağımsız varlığını diri tutamadığından, aynen burjuvazinin istediği gibi başka başka nesnelere, ve bunun uzantısı olarak aşırı tüketime muhtaç olacaktır, çünkü kaybettiği, elinden alınan özgürlüğünden gelen diri gücü ve neşesini ancak böyle ikame edebileceğini sanmaktadır. Bu bakımdan siyasetle iktisadı, özel alanla toplumsal alanı, bireyle toplumu ikiye ayıran ve farklı alanlarda inceleyen liberal konsensus, totalitarizmin gerçek kaynaklarıyla ilgili bilinci yağmalamaktan başka bir işe yaramaz, Bilakis, özel mülkiyet aracılığıyla kurdukları kendi küçük hapishanelerini dışarıya karşı korumak için polis gücünü meşru bir şey saydıklarından, bu iğrençliğin yanındadırlar, ve özgürlüğün düşmanıdırlar.</span></span></div>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-80047654833293007692011-06-06T10:57:00.000-07:002011-06-06T10:59:57.264-07:00muzır kurulHarakiri dergisine yapılan Muzır Kurulu müdahalesiyle ilgili röportaj:<div><a href="http://www.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/130521-genclik-de-kontrol-manyagi-otorite-istemiyor">gençlik de kontrol manyağı otorite istemiyor</a></div>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-67479674377502865382011-05-15T13:11:00.000-07:002011-05-15T15:17:28.908-07:00sansüre karşı bacak omza!<a href="http://4.bp.blogspot.com/-N7_QgM8FJnM/TdA0Vnf_D0I/AAAAAAAAD1A/YhEFqkdNhmc/s1600/download-1.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="http://4.bp.blogspot.com/-N7_QgM8FJnM/TdA0Vnf_D0I/AAAAAAAAD1A/YhEFqkdNhmc/s400/download-1.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607039082061303618" /></a><br /><br /><div>Bugün tıpkı geçen seneki gibi sansüre karşı İstiklal Caddesi'ndeydik. Bu sene geçen yılki gibi kendi halinde minik bir organizasyon değil, İstiklal Caddesi'ni Taksim'den Tünel'e kaplayan kalabalığıyla, gösterişli bir yürüyüş oldu. Ben bu yürüyüşlerin gelenekselleşerek <b>Geleneksel 15 Mayıs İnternet Özgürlüğü Festivali</b> adı altında her yıl gerçekleştirilmesinden yanayım. Sadece kuyruğumuza basıldığında can havliyle bağırmayalım, hep sesimizi çıkaralım.</div><br /><br /><div>Bu arada ben yetmiş cm enindeki Pornoma Dokunma pankartımla büyük işler becerdiğimi sanırken haber sitelerinde gördüm ki (sanırım inci sözlükçüler) kocamaaan, neredeyse beş metrelik bir Pornoma dokunma pankartı açmışlar. Sezyum da oradaymış galiba. Görseydim yanlarına giderdim ama İstiklal baştan sona iki kilometre, kimbilir ben neredeyken onlar neredeydi.</div><br /><br /><div>Bunlar da internette, haber sitelerinde, facebook'ta, flicker'de mlikırda görebildiğim şahsımın, pankartımın, diğer dev pankartın ve başka bazı pornolu pankartların fotoları:</div><br /><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-8VtVNm_akbw/TdBAuF8NAkI/AAAAAAAAD1I/R-ruw85NBv4/s1600/c30c28d136aaffbc0910bdb59b469e33_k.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://4.bp.blogspot.com/-8VtVNm_akbw/TdBAuF8NAkI/AAAAAAAAD1I/R-ruw85NBv4/s400/c30c28d136aaffbc0910bdb59b469e33_k.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607052696689115714" style="cursor: pointer; width: 267px; height: 400px; " /></a><br /><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/-wpc2Nmkx4KE/TdBAuqzYzAI/AAAAAAAAD1g/cNRqF0tFWME/s1600/fft22_mf721261.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://1.bp.blogspot.com/-wpc2Nmkx4KE/TdBAuqzYzAI/AAAAAAAAD1g/cNRqF0tFWME/s400/fft22_mf721261.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607052706584251394" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px; " /></a><br /><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-won9aVLZa-A/TdBBI3da6EI/AAAAAAAAD2A/YjYkAsIJmTA/s1600/Picture%2B2.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://4.bp.blogspot.com/-won9aVLZa-A/TdBBI3da6EI/AAAAAAAAD2A/YjYkAsIJmTA/s400/Picture%2B2.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607053156658374722" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 268px; " /></a><br /><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/-6HZRt06YRY8/TdBBITbRNjI/AAAAAAAAD14/akeXbhcsuD0/s1600/Picture%2B1.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://1.bp.blogspot.com/-6HZRt06YRY8/TdBBITbRNjI/AAAAAAAAD14/akeXbhcsuD0/s400/Picture%2B1.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607053146985674290" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 301px; " /></a><br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/-7vBeYeSv1-I/TdBBICSY-0I/AAAAAAAAD1w/0poisKY5JFU/s1600/internetime-dokunma-yuruyusu---taksim.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://3.bp.blogspot.com/-7vBeYeSv1-I/TdBBICSY-0I/AAAAAAAAD1w/0poisKY5JFU/s400/internetime-dokunma-yuruyusu---taksim.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607053142385032002" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px; " /></a><br /><br /><a href="http://2.bp.blogspot.com/--iIfStPzkvU/TdBQpvWZkJI/AAAAAAAAD24/NT4tFbzCK9E/s1600/Picture%2B5.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://2.bp.blogspot.com/--iIfStPzkvU/TdBQpvWZkJI/AAAAAAAAD24/NT4tFbzCK9E/s400/Picture%2B5.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607070214091542674" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 330px; " /></a><br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/-h_8B79iv9Fo/TdBBJgRaSAI/AAAAAAAAD2Q/xg6xiuQEcps/s1600/Picture%2B4.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://3.bp.blogspot.com/-h_8B79iv9Fo/TdBBJgRaSAI/AAAAAAAAD2Q/xg6xiuQEcps/s400/Picture%2B4.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607053167613855746" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 268px; " /></a><br /><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-ZskIidx1Xr8/TdBAu_Pe1nI/AAAAAAAAD1o/3De5U7xBUUw/s1600/internetime-dokunma-yuruyusu---taksim-1.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://4.bp.blogspot.com/-ZskIidx1Xr8/TdBAu_Pe1nI/AAAAAAAAD1o/3De5U7xBUUw/s400/internetime-dokunma-yuruyusu---taksim-1.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607052712070796914" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 266px; " /></a><br /><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/-BfHgn0IR0kg/TdBBJMwGVeI/AAAAAAAAD2I/HAGAW8UcMRo/s1600/Picture%2B3.png" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://1.bp.blogspot.com/-BfHgn0IR0kg/TdBBJMwGVeI/AAAAAAAAD2I/HAGAW8UcMRo/s400/Picture%2B3.png" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607053162373862882" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 268px; " /></a><br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/-XkWqzkpRoIA/TdBAucIjAeI/AAAAAAAAD1Q/V-tdePRu8hQ/s1600/f35da612ecf8cc64a4cdfd4727f5c054_k.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://3.bp.blogspot.com/-XkWqzkpRoIA/TdBAucIjAeI/AAAAAAAAD1Q/V-tdePRu8hQ/s400/f35da612ecf8cc64a4cdfd4727f5c054_k.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607052702646469090" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px; " /></a><br /><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-JznnTE_drU4/TdBAuUroP-I/AAAAAAAAD1Y/jBCr6fzGy38/s1600/fft22_mf721257.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://4.bp.blogspot.com/-JznnTE_drU4/TdBAuUroP-I/AAAAAAAAD1Y/jBCr6fzGy38/s400/fft22_mf721257.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607052700646129634" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px; " /></a><br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/-_FJGBwByNzQ/TdBCeaQ_TRI/AAAAAAAAD2g/qHww3L18CXc/s1600/1539nj6.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://3.bp.blogspot.com/-_FJGBwByNzQ/TdBCeaQ_TRI/AAAAAAAAD2g/qHww3L18CXc/s400/1539nj6.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607054626290355474" style="cursor: pointer; width: 300px; height: 400px; " /></a><br /><br /><a href="http://4.bp.blogspot.com/-cWN6AFYtcXE/TdBCeEbdSdI/AAAAAAAAD2Y/mZxJY3749cE/s1600/480-320.jpeg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://4.bp.blogspot.com/-cWN6AFYtcXE/TdBCeEbdSdI/AAAAAAAAD2Y/mZxJY3749cE/s400/480-320.jpeg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607054620428683730" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px; " /></a><br /><br />Bunlar da fonda lgbtt bayrağıyla:<br /><br /><a href="http://1.bp.blogspot.com/-rpXm2qNgtQI/TdBE4q9QzmI/AAAAAAAAD2w/99KYIwLmHWA/s1600/P5150288.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://1.bp.blogspot.com/-rpXm2qNgtQI/TdBE4q9QzmI/AAAAAAAAD2w/99KYIwLmHWA/s400/P5150288.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607057276470873698" style="cursor: pointer; width: 400px; height: 300px; " /></a><br /><br /><a href="http://3.bp.blogspot.com/-tcIwaLSEVI0/TdBE4SurHwI/AAAAAAAAD2o/z2sussCb7Tw/s1600/sansure_karsi%2B070.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img src="http://3.bp.blogspot.com/-tcIwaLSEVI0/TdBE4SurHwI/AAAAAAAAD2o/z2sussCb7Tw/s400/sansure_karsi%2B070.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5607057269967232770" style="cursor: pointer; width: 267px; height: 400px; " /></a><br /><br />Ayrıca Ekşi Sözlük'te şöyle de bir link var:<br /><br /><a href="http://www.flickr.com/photos/62916671@N02/5722766780/in/photostream">http://www.flickr.com/photos/62916671@N02/5722766780/in/photostream</a><br /><br />Ekşi Sözlük'ten öğrendiğime göre İzmir'de de (ve belki diğer şehirlerde de) pek çok Pornoma Dokunma pankartı varmış. İstanbul'da "Pornoma dokunma, sana sararım" sloganları atılmış ama ben malesef duyamamamışım. En sevdiğim sloganlar "Kurabiye Tayyip" ve "Sansüre karşı bacak omza" oldu. Sonuncusunu buradan tekrarlıyorum:<br /><br /><b>Sansüüre Kaaarşı Bacakooomza!..</b><br /><b>Sansüüre Kaaarşı Bacakooomza!..</b>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-44551652565258791182011-05-04T06:50:00.001-07:002011-05-13T10:46:32.547-07:00yürüyüş<a href="http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=15+may%C4%B1s+2011+sans%C3%BCre+kar%C5%9F%C4%B1+y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 200px;" src="http://static.eksisozluk.com/img/yuru/10.jpg" /></a><br /><br /><a href="http://www.sansurekarsi.com/" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 47px;" src="http://www.sansurekarsi.com/banner2.jpg" border="0" alt="" /></a><br /><br /><a href="http://www.yasaklamakyasaktir.com/" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 47px;" src="http://www.yasaklamakyasaktir.com/destek/yuruyoruz.png" border="0" alt="" /></a>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-27686404625196746572011-05-02T23:41:00.000-07:002011-05-02T23:42:04.350-07:00fakBen liseye başladığım yıllarda (yirmi sene kadar önce) gazetelerde "çocuk komünist" haberleri sık sık yer alırdı. Neymiş efendim, 15 yaşındaki M.Ç.'ye yahut 16 yaşındaki A.B.'ye komünist oldukları için dava açılmış. Bu haberlerin genel havası da "yahu on beş yaşındaki çocuğa komünist diye dava açılır mıymış" ana fikrindeydi. Ben o zamanlar yaşım on beş civarı olduğundan "vay beni çocuk yerine koyuyorlar" diye bu haberlere tepkiliydim. Fakat asıl numaranın bana karşı değil gazete okuruna karşı çevrildiğini yıllar sonra anladım. Bu türden bir haberi okuyan özgürlükçü ve toplumsal olaylara duyarlı gazete okuru farketmeden faka basmakta idi, çünkü haber şu alt mesajı içeriyordu: on beş yaşında çocuğa komünist diye dava açılması abestir, ama kırk yaşındaki adama komünist diye dava açılması normaldir. Okur "faka basmakta" idi çünkü duyarlı gibi gözüken bu tavrı kendi duyarlılığının medya entelektüellerinin ağzından ifade edilişi sayarak komünistliğin suç olduğu kabulünü -istemese bile- içselleştiriveriyordu. Medya, toplumu işte böyle yönlendiriyor, dezenformasyon işte böyle çalışıyor.<br /><br />Aynı dezenformasyon, aynı "fak" geçenlerde "22 yaşında öğrenci" bir blog yazarına dava açılmasıyla birebir tekrar yaşandı. "Yahu daha yirmi iki yaşında, hem de henüz öğrenci, üstelik yaza yaza blog yazıyor! Buna dava açılır mı!" Tabi ki açılmaz. Kime açılır? Tabi ki kırklı yaşlarda öğretim görevlisi ve kitap yazana açılır. Bu fak güzel işleyen bir fak olsa gerek ki, şimdi de "internette alan adlarının sansürlenmesi" konusunda tıkır tıkır çalışıyor. Neymiş efendim, etek'ten hikaye'ye, hatun'dan haydar'a pek çok "saçma" kelimeye yasak gelmiş. Herkes el ele vermiş, interneti denetleyen kurulun nasıl da iş bilmez, nasıl da mevzudan çakozlamaz bir kurul olduğunu anlatıp anlatıp dalga geçiyor. Fakat emin olunuz ki oralarda hiç kimse bu kadar iş bilmez değil. Medya bu "saçma" kelimelerin yasaklanamayacağını tartıştıkça, saçma olmayan kelimelerin yasaklanabileceğini meşrulaştırıyor. Kurulun başına aklı başında ve internetten anlayan adamlar getirildiğinde "aa, yasak çok saçma bir şey, biz yasakları kaldırıyoruz" diyeceklerini mi sanıyorsunuz? Hayır, o vakit yine yasaklıyacaklar, çünkü onların görevi yasaklamak. Sadece bu defa akıllıca, içine haydar'ı etek'i karıştırmadan yasaklıyacaklar, ve artık hiç kimse itiraz edemiyecek, zira özgürlükçü ve duyarlı medya okurları şu anda saçma olmayan kelimelerin yasaklanabilirliğini -istemeseler bile- onaylamakla meşguller. Ayakları faka çoktan kapılmış durumda. <br /><br />Öyle sanıyorum ki artık mesela blogger sitesi bir iki davalık blog yüzünden toptan kapatıltığında "yahu bir iki blog yüzünden bütün blogger sitesi kapatılır mı, tek tek blog adreslerini engelleseler ya" derken pek de sansür karşıtı ve pek de özgürlükçü olmadığımızı farketmemiz lazım.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com27tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-38441331056195197582011-04-27T11:12:00.000-07:002011-04-27T12:11:20.551-07:00eşşeğin kaçacak yerini bulamayan su<a href="http://www.webrazzi.com/2011/04/27/btk-alan-adi-teblig/">http://www.webrazzi.com/2011/04/27/btk-alan-adi-teblig/</a><br /><a href="http://www.tknlj.com/devlet-sansuru-yuzune-gozune-bulastirdi/">http://www.tknlj.com/devlet-sansuru-yuzune-gozune-bulastirdi/</a>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-87670987676002854882011-01-03T05:24:00.000-08:002011-01-03T09:15:07.459-08:00türkiye' de güzel şeyler de oluyorDün bir Tempo dergisi haberiyle ve haberci Cüneyt Özdemir' in katkılarıyla öğrenildi ki Bilgi Üniversitesi' nin Görsel Tasarım bölümünde bir öğrenci bitirme tezi olarak bir porno film çekmiş. Olayın duyulmasının hemen akabinde ise olayla ilişkili üç öğretim görevlisi görevden uzaklaştırılmış, ayrıca bölümün laboratuvarlarındaki bilgisayarların hard disklerine el konulmuş.<br /><br />Peki bu neden güzel bir haber? Üniversiteyi alt üst edip sorumluların cezalandırıldığı olumsuz bir olay gibi gözüken bu habere niçin bu başlığı attım? Bu olayda iki büyük hayır var efendim. Birincisi şu ki memleketimizde bir porno film tüketim kültürü olduğu halde bir porno film üretim kültürü yok iken ve olabilen sınırlı üretimler de her türlü istismara açık şekilde illegal yollardan yapılmakta iken akademik ortamda bir porno faaliyetinin baş vermesi, aldığı büyük tepkilere rağmen son derece olumlu bir gelişmedir. Bu olay bir ilktir, devamının gelmesi temennimizdir. Ve bu devamlılık ancak mağdurların haklarını korumak için yasal mücadeleden çekinmemeleri, sanat ve ahlak konularındaki kavramsal duruşlarını bozmamalarıyla mümkün olabilecektir.<br /><br />Olaydaki ikinci hayır ise, kopartılan fırtınanın aslında hiç de ahlaki bir mesele olmadığının açıkça ortaya konulmasıdır. Porno film tezi geçen sene çekilmiş. Görevden uzaklaştırılan öğretim üyesi ise geçmiş aylarda değişen okul yönetimiyle sorunlar yaşayan kişilerden imiş. ( bkz: <a href="http://www.dipnot.tv/YaziDetay.aspx?ID=3501">röportaj</a> ) Geçen sene olay çıkarmamış bir faaliyetin bu sene ne tesadüf ki ilişkisel gerginlikler esnasında olay çıkarıvermesi, ahlaki gözüken meselelerin aslında nasıl da birilerinin kişisel çıkarlarını korumak işlevini yürüttüklerini açıkça gösteriyor. Ahlak, gerçek ahlaki ilişkilerden çok iktidar ilişkilerinin bekçisi benim anladığım kadarıyla.<br /><br />Olayla ilgili bir kaç bağlantı:<br /><a href="http://www.tempomag.com.tr/haberdetay/57343.aspx">Tempo Dergisi</a><br /><a href="http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&Date=&ArticleID=1034761">Radikal' de Cüneyt Özdemir' in yazısı</a><br /><a href="http://bilgileaks.tumblr.com/">Bilgileaks, öğrenci blogu</a>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-42905321246695169272010-10-26T10:38:00.000-07:002010-10-26T10:42:17.599-07:00"Açık Saçık Giyinerek İnsanlara Zulmetmeyin"Facebook'ta birilerinin paylaşıp eğlendikleri şöyle bir video var:<br /><br /><a href="http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/39717/">http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/39717</a><br /><br />Doksanlı yılların başlarıydı sanırım, Refah Partisi oy patlamasını yeni yapmıştı. Hasan Kaçan dindarlığını yeni açıklamıştı. Biz de arada bir radyoyu ya da televizyonu karıştırıp dindar kanallar bulur, gündelik hayatımızın gayet olağan durumları üzerine sanki kıyamet alametiymişler de dünya batıyormuş gibi yorumlar yapan hacı hocaları dinler, böylesi bir dünya görüşü üzerine radyo tv kanalı kurulmasına, programlar yapılmasına gülüp eğlenirdik. Onbeş sene öncesinin komikliği bugünün normali oldu. Dindar kanallar ve programlar bugün komik değil, olağan. Bugünün komikliği de onbeş sene sonrasının olağanı olacaktır. Bugünün abesliği de onbeş sene sonrasının normali olacaktır. Onbeş sene sonra 'ahahaha, bi videoda adam açık giyinmek erkeklere zulmetmektir diyodu yaa, ne komikti' demiyeceğiz, erkeklere zulmetmesinler diye kadınları kapatıyor olacağız.<br /><br />Evet, kadın çıplaklığının erkeklere zulüm olduğu iddia eden bu videodaki bakışın on beş sene sonrasının normali olması son derece muhtemeldir. Çünkü, evet, kadın çıplaklığı erkeklere zulümdür... Çünkü kadın vücudunun görüntüsü erkekte cinsel istek uyandırır, ve bu istek doğrultusunda davranamayan erkek gerçekten zulüm görür, azap çeker. Bu videoda ifade edilen dünya görüşü, arkasını bir gerçekliğe yasladığı için, günü geldiğinde toplumda hakim görüş olabilmesinin önünde en azından mantıksal bir engel yoktur.<br /><br />Yalnız bu videodaki beyefendi, arkasını yasladığı gerçekliğin sadece sırtına değen kısmını anlatıyor, tamamını ifade etmiyor. Evet kadın çıplaklığı erkeklere zulümdür, fakat her erkeğe zulüm değildir. Bazı erkeklere zulümdür. Karşısında açık giyinmiş kadın gördüğünde aklına gelen cinsel ilişki tahayyülüyle baş etmenin psikodinamiklerine sahip olmayan erkeklere zulümdür. Karşısındaki kadınla cinsel ilişki olasılığını tartarak hareket edebilecek davranış yelpazesine sahip olmayan erkeklere zulümdür. Kadını daima kapalı, daima sosyal alanın dışında, başına "fena" bir iş gelmemesi için daima erkek denetiminde görüp öğrenen erkeklere zulümdür. Hiç bir sosyal alanda kadınla karşılaşmamış, okulda tenefüste kadınla muhabbet etmemiş, yolda kadına adres sormamış, ofiste kadınla öğlen yemeği yememiş erkeklere zulümdür. Önce toplum içinde kadından ayrıştırılarak kadına yabancılaştırılmış, sonra kendisine sadece cinsel bağlamda kadın gösterilmiş erkeklere zulümdür. Önce zulme müsait hale getirilmiş erkeklere zulümdür.<br /><br />Şu durumda bu zulmün adı "çıplak kadının erkeğe zulmü" müdür? Hayır, bu zulmün adı "eksik sosyallik yüzünden yaşanamayan cinselliğin herkese zulmü"dür. Bu zulüm, toplumsal olanaklar elvermediği için cinsel arzularını ifade etmenin ve yaşamanın yordamını öğrenemeyen ve uygulayamayan bireylerin gördüğü zulümdür. Kadınlarla iletişimi engellenen erkeklerin gördüğü zulümdür, erkeklerle iletişimi engellenen kadınların gördüğü zulümdür, hemcinsleriyle iletişimi engellenen eşcinsellerin gördüğü zulümdür. Kadınlı erkekli ortamları yorumlayabilecekleri sosyal melekeleri hiç olmuşmadığı için her gördükleri yakınlığı, güzel teni ve ince sesi cinsellikten ibaret sananlar tarafından tecavüze uğrayan ve öldürülen kadınların ve çocukların gördüğü zulümdür. Bu zulüm, hemcinsiyle ilişkiye giren ama aynı ilişki kendisine teklif edildiğinde sinirlenen, ayrımcı dünya görüşü yüzünden kendi eşcinselliğini kabullenemeyen eşcinseller tarafından öldürülen transseksüellerin gördüğü zulümdür. Bu zulüm erkeklere zulmettikleri bahanesiyle zulmedilmeleri meşrulaştırılan kadınların gördüğü zulümdür. Bu zulüm hasbelkader cinselliğini yaşayabiliyorken eve kapatılmak tehditiyle burun buruna gelenlerin gördüğü zulümdür. Bu zulüm yarın haremlik selamlık bir yaşantıya mahkum edilecek ve kadınlı erkekli sosyalliği asla öğrenemeyecek ve içindeki cinselliğin ağırlığıyla ezilecek olan gelecek nesillerin görecekleri zulümdür. Bu zulüm yarın hepimizin görecek olduğumuz zulümdür.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-1332908641075632672010-07-17T12:38:00.001-07:002010-07-17T13:08:13.795-07:00sansüre karşı yürüyüşte idik<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://3.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/TEIGz7Lj21I/AAAAAAAADiI/BzHFojWJyqg/s1600/sansurekarsi.jpg"><img src="http://3.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/TEIGz7Lj21I/AAAAAAAADiI/BzHFojWJyqg/s400/sansurekarsi.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5494961984474700626" border="0" /></a><br /><br />Bugün, yani 17 Temmuz cumartesi günü düzenlenen internet sansürünü protesto amaçlı yürüyüşte biz de vardık. İnci Sözlükçülerin çoğunlukta gözüktüğü yürüyüşte muhtemelen Ekşi Sözlükçüler ve diğer bazı sitelerden kişiler de vardı. Penguen Dergisi'nden Erdil Yaşaroğlu'nu ve Kaan Sezyum'u gördüm. Uykusuz'dan ben, Ersin Karabulut, Barış Uygur, Oky ve geçerken yürüyüşün ortasında kalan Anıl Duman vardık. Pankart yaptırmayı son dakikaya bırkatığım için arkadan koşturarak yetiştiğim yürüyüş umduğumdan kısa sürdü. Gayet eğlenceliydi fakat ne kadar etkiliydi bilemem. Yürüyüşçülerin yanından geçen bir kadın "nolmuş ki internete?" dedi, sansüre karşı yürüdüğümüzü söyleyen genç arkadaşa da "aman iyi halt ediyorsunuz" diye terslendi. Hayatımda ilk defa bir yürüyüşe katıldım, "por-no-ma! do-kun-ma!" diye slogan attım, kim olduğunu bilmediğim birilerine röportaj verdim. Sevgili Sezyum'la da böyle bir yürüyüş hatırası fotoğrafımız oldu.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-88516211039373974232009-07-07T07:45:00.000-07:002009-07-07T07:56:36.261-07:00iffet katakullisiGeçenlerde bir haberden öğrendik ki porno cd'yi sadece satan değil bulunduran da ceza alabilecek; üstelik tamamen hakimin "normal cinsellik" kriterleri doğrultusunda değerlendirilerek... Peki, bu duruma mukabil sesini çıkartan, "Hayır efendim, çocuk pornosu ve diğer her hangi bir istismar söz konusu olmadıkça bir porno eserin satılması, satın alınması ve bulundurulması suç olmamalıdır" diyen çıktı mı? Hayır... Çünkü bunu diyen kişi evvela şaka yolla pornocu ve otuzbirci, sesi biraz daha çıkarsa gavat, halen sesi çıkmaya devam ederse ırz düşmanı suçlamalarına maruz kalacaktır. Evet, adalet sistemi işliyor; "ceza"nın caydırıcı etkisi işte bu. Bu, sadece porno bulunduranı içeri atmak değil, aynı zamanda pornoda her hangi bir iffetsizlik görmeyenlere verilen bir göz dağıdır, "seni ırz düşmanı pozisyonuna düşürüveririm" mesajıdır.<br /><br />Diyelim ki pornosuz bir dünyanın çekilir bir dünya olduğuna kendimizi inandırdak, sezimizi çıkartmadık ve porno bulundurmak suç oldu. İş bununla bitti mi? Hayır, akabinde başka bir takım haberlerden öğrendik ki, bir dizideki uzun bir öpüşme sahnesi dizinin ceza almasına sebep olmuş; bir reklam, kadının şehvetli öpüşmesi dolayısıyla yasaklanmış. "Size ne oluyor, ben rahatsız olmadım, kızımla oturup paşa paşa seyrettim" diyebilen bir babayiğit çıktı mı? Kızıyla izlerken rahatsız olmayan çıktı mı demiyorum dikkat ederseniz, zira en azından benim yaşım kadar süredir, tv'de bu tür sahneleri ve reklamları karısıyla kızıyla evladıyla seyreden bir halk bulunduğunu bildiğimden, rahatsız olmayan pek çok kişinin de bulunduğundan fazla şüphem yok; bu rahatsız olmayanların arasından çıkıp "rahatsız olmadım" diyebilen var mı?.. Yok, çünkü biliyor ki diyecek olursa gavat olacak, ırz düşmanı olacak.<br /><br />Bu tür durumları ancak haber olduklarında öğreniyoruz; bir dünya meselesi, bir dünya görüşü meselesi olarak değerlendirip fikir yürütüyoruz. Asıl mesele şu ki, bu durumlar üst üste bir kaç kere vuku bulduktan sonra artık haber değerini yitirip olağanlaşıyorlar. Haber konusu olmadan vuku bulmaya devam ediyor ve biz farketmeden bizim hayat standartlarımızı belirler hale geliyorlar. Biz, bize dayatılan iffet değerlerinin baskısından çekinerek sesimizi çıkarmadığımız sürece bu dayatmaların sınırı pornoyu yasaklamaktan uzun öpüşme sahnesini yasaklamaya kadar gelip elbette orada durmayacak; yarın kızının başını kapatmayan ve kapatmamakta sakınca görmediğini ifade eden gavat olacaktır, öbür gün oğlunu beşik kertmesiyle değil de iki yıldır birlekte yaşadığı sevgilisiyle evlendiren ve bunu savunmaya kalkışan pezevenk olacaktır. Bunları savunmaya kalkışan kadınlarsa zaten bugün bile yeterince orospu pozisyonundadırlar. Tabi ki biz bu gavatlık ve orospuluk korkusu içindeyken erişime engellenen porno sitelere şu ya da bu yolla girdiği tespit edilenlere ceza yolu açıldığında da ses çıkaramayacağız. Sadece porno değil engellenmiş bir siyasi siteye, kapatılmış evrim yandaşı bir siteye girdik diye hapse girmemiz söz konusu olduğunda ise bırakınız ses çıkarmayı, bu durum haber değerini bile çoktan yitirmiş olacak.<br /><br />Ne demişler, ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Eğer ki porno üretmekte ve tüketmekte bir terbiyesizlik, bir iffetsizlik, bir namuzsuzluk görüyorsanız ve pornoyu buna rağmen arsızca tüketiyorsanız tasalanmayınız, pek yakında cinsel çağrışımlı her türlü toplumsal davranışın, ticari ürünün ve kültürel ifade biçiminin yasaklanması suretiyle sizin olduğunuz gibi görünmeniz sağlanacaktır. Yok eğer pornoda bir terbiyesizlik, iffetsizlik ve namussuzluk görmeksizin samimiyetle tüketiyorsanız lütfen olduğunuz gibi görününüz! İffetsizlik ve namussuzluk başkalarının size yakıştırdıkları olumsuzluklardır; bu sıfatlardan korkmak, bu sıfatları fiilen üstlenmek demektir. Bu sıfatları üstlenmeyiniz! Bugüne kadar iffetsizlikle alakası bulunmamış olan yaşam biçiminizin bu günden sonra birileri öyle dedi diye iffetsizleşeceği yoktur. Yaşadığınız ve inandığınız gerçekliği sonuna kadar savununuz! İffet katakullisine gelmeyiniz! Biliniz ki cinsel davranış ve cinsel ifade özgürlüğü isteyenlere gavat ve orospu diyenler ve içki yasağına karşı çıkanlara sarhoş diyenler, grevci sendikacılara "yediğiniz tabağa sıçıyorsunuz" diyenlerle aynı kişilerdir, insanlar ölmesin diyenleri öldürenlerle aynı kişilerdir! Toplumsal etiği sahipleniniz, yaşam biçiminizi savunmak için sesinizi çıkarınız!..memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com17tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-6001484645451812392009-07-07T07:43:00.000-07:002009-07-07T07:44:03.623-07:00bir takım özgürlükleri savunacağıdım<div class="entry"> <p>Uykusuz Dergisi Sayı 50′deki yazımdır:</p> <p>BİR TAKIM ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNACAĞIDIM, AMA ELALEM NE DER DİYE SAVUNAMIYORUM</p> <p>Eğer on yaş daha yaşlı bir kişi olsaydım bambaşka biri olabilirdim. On yıl daha önce doğsaydım 80 darbesi çocukluğuma, Özal dönemi de ergenliğime denk gelmezdi. Özal döneminde çıkan muzır yasası -yani küçükleri muzır neşriyattan koruma kanunu- tam da benim çocukluktan çıkıp ergenliğe girdiğim yıllara tesadüf etmezdi. Porno namına her hangi bir neşriyatın zaten ulaşamadığı ücra memleketlerde ikamet etmekte olan ben, gözümün bacak-g.t-meme’den başka şey görmez ve görmek istemez hale geldiği yaşlarda, gazetelerdeki üç kuruşluk bikinili hatun fotoğraflarından bile mahrum kalmazdım. Eğer on yıl daha yaşlı olsaydım, darbeyi ve sonrasını üniversitedeyken yahut yeni yeni çalışmaya başladığım sıralarda yaşamış olurdum ve belki özgürlük mücadelesini bir örgütlenme mücadelesi olarak görür, yaşar, hisseder ve benimserdim. Tüm benliğim g.tteyken, g.tün yasaklanmasıyla kendi benliğimden şüphe etmek zorunda kalmaz, benliğimi kurtarmak adına tüm ilgimi basındaki g.t yasağını kınayan haberlerin takibine vermezdim. Eğer TRT yayınladığı her filmdeki en ufak öpüşme sahnelerini bile kesiyor olmasaydı, Betty Blue sinemada ancak yargıtay kararıyla oynayabiliyor olmasaydı ve filmlerin kesilmeleri ve yasaklanmaları gazetelerde haber haline gelmeseydi, “memleket meselesi” deyince benim aklıma belki g.t yasağı değil de grevler, çatışmalar, savaşlar geliyor olurdu. Böyle olsun isterdim de, o zaman belki kendi derdimle böyle tek başıma ve yapayalnız kalakalmazdım.</p> <p>Evet, maalesef böyle olmadı; darbeyi ben t.şşaklarıma yedim. Dünyanın en önemli olayını kesilen filmler, sansürlenen gazete ve dergiler olarak bilip öğrendim. Özgürlük mücadelesini ifade özgürlüğü mücadelesi olarak, onun da en merkezi noktasını cinselliğin ifadesinin özgürlüğünün mücadelesi olarak bilip öğrendim. O şekilde yaşadım ve hissettim.</p> <p>İçinizden “İyi bok yedin” mi diyorsunuz? “Özgürlük deyince s.kinin özgürlüğünü bellediysen yanılmışsın dostum” mu diyorsunuz? Cinselliği keyif, cinsellikle ilgili özgürlükleri savunmayı arsızlık olarak mı görüyorsunuz? İnternette siyasi sitelerin engellenmesini önemsemek dururken porno sitelerin engellenmesini önemsemeyi düşkünlük mü sayıyorsunuz? Siyasi derneklerin kapatılmasına karşı durmaya politik olmak, eşcinsel derneklerin kapatılmasına karşı durmaya lümpen olmak mı diyorsunuz? Memlekette ve hatta dünyada insanlar ölüyorken, insanlar işkence görüyorken, insanlar köle gibi çalıştırılıyorken benim gibi s.kiyle t.şşağıyla meşgul olanları küçümsüyor musunuz, hor mu görüyorsunuz?</p> <p>Siz küçümseyedurun, sizin yerinize önemseyenler var. Öyle ki onlar kim s.kini tutsun kim tutmasın diye parlamentolarda toplanıp kanunlar çıkarırlar. Siz cinsel özgürlükleri temel özgürlüklerden saymayadurun, onlar cinsel özgürlükleri kısıp açmak suretiyle bireylerin toplumsal rollerini ve toplumsal hiyerarşinin yapısını belirlerler. Siz cinselliği bir hak değil bir keyif olarak değerlendiredurun; dün motosiklete ek vergi geldiğinde zengin oyuncağı deyip onu da küçümsemiştiniz, bugün fotoğraf makinesine gelen aynı ek vergiye itiraz edecek takatiniz yok mu? Siz hak ile keyif arasındaki ince çizgide oyalanırken onlar çizgiyi diledikleri yöne çekiverirler. Siz porno site yasağına karşı duranları otuzbirci diye küçümseyedurun, onlar pornoyu yasaklayarak yasaklamanın meşruiyetini ele geçirirler. Siz porno tüketeni de üreteni de aşağılayadurun; onlar, balık tutarken tayt giyen kadını pornocu, onu beğenip göz ucuyla bakan erkeği otuzbirci sınıfına sokarak sizin aşağılama listenizi sizin bile haberiniz olmadan genişletiverirler. Sİz bütün pornocuları çocuk pornocusu sanadurun, onlar çocuk pornosunu engellemek iddiasıyla toptan pornoyu yasaklayarak sizin yüreğinize su serperler; diğer yandan sigortasız çocuk işçi çalıştırabilmek için ellerinden geleni yaparlar. Siz kadının başını önemseyin kıçını önemsemeyin, onlar her ikisini de sizin yerinize önemsemekle kalmaz, kaç çocuk doğuracağına kadar ayrıntısını bile belirlerler. Siz basında cinsel içerikli yayınları küçümseyedurun; onlar, zararlı içerik tanımlamaları gayet muğlak bırakılmış yasalar sayesinde, olağan cinsel içeriği zararlılıkla itham edip, kendileriyle karşıt görüş taşıyan ama suç teşkil etmeyen yayınları çok güzel susturabilirler. Onlar ki sizin ayıbınızı sizden iyi bilenlerdir. Onlar ki her ne yapıyorlarsa sizin cinselliğe bakışınızdaki ayıpçıliğa dayanarak ve cinsel özgürlükçülere bakışınızdaki küçümsemeye yaslanarak yapanlardır. Onlar ki entelektüel tartışmayı “Yoksa ibne misin?”, “Yoksa pezevenk misin?” diyerek profesyonelce baltalayanlardır. Onlar ki sizin hak aramak için her kalkışmanızda ayıp yerlerinize “cüccük hareketi” yaparak sizi gerisin geriye yerinize oturtanlardır. Onlar ki gençleri zararlı neşriyattan korumak bahanesiyle çıkarttıkları yasalarla sadece ve ustalıkla kendi varlıklarını koruyanlardır.</p> <p>Siz küçümseyedurun; dün bu memleketin Toramanlı Karagöz’ünü müzelerin depolarında çürümeye terkedenler, bugün bu topraklara ait taş heykellerin ayıp yerlerini bezlerle örtecekler, yarın tarihi balçıkla sıvamayı başaracaklardır. Onlar, -ormanlar hakkında olsun, bilimsel kurumlar hakkında olsun, yahut cinsellik hakkında olsun- öne sürüp sürüp geri çektikleri yasaları, taşı delen su damlaları gibi, toplumun başlangıçtaki direncini yavaş yavaş eriterek hayata geçireceklerdir. Siz geçmişte t.şşaklarınıza gelen darbenin sahibini bugün koruyucunuz sanadurun; onlar dün diz darbesiyle bugün yumruk darbesiyle vuracaklar, istikrarla, değişmeden kalacaklardır.</p> <p>Sizler dostlarım, aman küçümsemeye devam edin. Aman ha özgürlük savunayım derken ibne yahut pezevenk olmayın. Cinselliksiz ve cinsiyetsiz mücadelenizin gururuyla başınızı dik tutun. Başınız dik halde ufka bakarken rakibinizden t.şşaklarınıza beklemediğiniz ani bir diz darbesi alıp iki büklüm yere kapaklandığınızda ise sakın ola üzülmeyin. Üzülmeyin çünkü tarihin hükmü bir kuşak sürer. T.şşaklarına darbe almış gençlik kendini toparlayıp ayağa kalkana kadar iki kuşak geçmiş olur bile. Ortalıkta “eskiden annem mini etek giyermiş” diye anlatan dede kalmadığında, yeni kuşak kendi durumunu kıyaslıyabileceği her hangi bir şey hatırlamıyor olacak; toplumu ezelden beri o anki gibi sanacak. Sadece t.şşakları anlam veremediği bir şekilde sızım sızım sızlıyor olacak, o kadar…</p> </div>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-69467115643275947582008-10-10T08:27:00.000-07:002008-10-10T08:41:49.997-07:00pornoma dokunma! -bannerler-<span style="color: rgb(102, 102, 102);font-size:78%;" >Aşağıdaki bannerleri sitenize koymak için altındaki kodu kopyalayabilirsiniz.</span><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://1.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO90s404jCI/AAAAAAAACAI/RQ3FU0E3n3Q/s1600-h/bannerikili.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer;" src="http://1.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO90s404jCI/AAAAAAAACAI/RQ3FU0E3n3Q/s400/bannerikili.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255547604681919522" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><span style="font-size:85%;"><span style="color: rgb(51, 51, 51);"><a href="http://pornomadokunma.blogspot.com" target="_blank"><img src="http://4.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO9yvx3jMUI/AAAAAAAACAA/kDzrIkiFCQE/S1600-R/bannerikili.jpg" width="200" height="60" alt="pornomadokunma.blogspot.com" border="0"></a><br /><br /><br /><br /><br /></span></span><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO93Pc9L_7I/AAAAAAAACAg/dXyqH1O6JEo/s1600-h/buotuzbirbanner2.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer;" src="http://2.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO93Pc9L_7I/AAAAAAAACAg/dXyqH1O6JEo/s400/buotuzbirbanner2.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255550397519232946" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><span style="color: rgb(51, 51, 51);font-size:85%;" ><a href="http://pornomadokunma.blogspot.com" target="_blank"><img src="http://3.bp.blogspot.com/_hRPrHcZWzjU/SO93hqxj-6I/AAAAAAAACAo/ver_30tMAlI/S1600-R/buotuzbirbanner2.jpg" width="468" height="60" alt="pornomadokunma.blogspot.com" border="0"></a></span>memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-5346141371972732932008-09-03T23:32:00.000-07:002008-09-03T23:33:59.776-07:00porno sektörü, çocuk pornosu ve pornoda kadının yeriPorno dünya çapında büyük ve ticari bir sektör. Bu sebeple porno sektörünün insanların cinsel ihtiyaçlarını sömürmekte olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, söyeyebiliriz; tabi eğer her ticari sektörün insanların ihtiyaçlarını sömürdüğünü söylüyor isek. Porno sektörünün bir sömürü düzeni olduğunu söyleyen kişi komünist olsa gerektir; yiyecek sektörünün insanın beslenme ihtiyacını sömürdüğünü, otomobil sektörünün ulaşım ihtiyacını sömürdüğünü de söylüyordur. Yok eğer bunları dile getirmeksizin, bunlardan rahatsız olmaksızın sadece porno sektörünün cinselliği sömürdüğünü söylüyorsa aslen sömürüden değil cinsellikten rahatsız oluyor, sömürüyü bahane ediyor demektir. Evet, porno sektörünün cinsel duyguları ve porno çalışanlarının iş gücünü sömürdüğünü söyleyebiliriz, ama suçu pornoya atarak değil, suçun kapitalist ilişkilerde olduğunu kabul ederek söyleyebiliriz.<br /><br />Çocuk pornosu suç mudur? Elbette ki suçtur. Kendi adına karar veremeyecek ve karşı koyamayacak yaştaki kişileri ticari çıkar uğruna porno filmlerde oynatmak suçtur. Ancak 'Porno' başlığı altında değil, 'Çocuk istismarı' başlığı altında suçtur. Çocukların aile içinde şiddet görmelerini önemsemeyen, aile içi cinsel tacize uğramalarını örtbas eden, çalışacak çağa gelmeden zorla ve kötü koşullarda çalıştırılmalarını ise el altından destekleyen hakim anlayışın kalkıp çocuk pornosuna karşı durmaya yüzü olmasa gerektir.<br /><br />Porno filmlerde kadın aşağılanmakta mıdır? Evet, porno filmler kadını erkek egemen anlayış doğrultusunda erkeğin hizmetinde göstermektedirler. Ama romantik komedi filmleri de böyle göstermektedirler. Macera filmleri, dramlar, korku ve komedi filmleri de böyle göstermektedirler. Çünkü sadece porno dünyası değil bütün toplum erkek egemendir. Buradan yola çıkarak nasıl ki 'Sinema kötüdür' diyemezsek 'Porno kötüdür' de diyemeyiz. Burada kötü olan şey toplumun hakim anlayışıdır ve buna karşı mücadele etmenin yolu pornoyu yasaklamak yahut küçümsemek değil, macera olsun, korku olsun ve yahut porno olsun, kadının sosyal durumunu etik olarak ifade edebilecek şekilde sinema eserleri üretmektir. Şunu da unutmamak gerekir ki cinselliğini özgürce yaşayan kadınları ve porno oyuncuları gibi cinselliği meslek edinmiş kadınları "orospu" diye sınıflandırıp aşağılayan, erkek egemen anlayışın kendisidir. Hem kadının özgürleşmesinden yana olup hem de açıkça cinsel ilişkide bulunan bir kadını aşağılıyor olmak çelişkili bir durumdur ve görünüşte kadından yana olup aslında derinden benimsenmiş bulunulan erkek egemen anlayışının değerlerinin hiç de sorgulanmadığını gösterir.<br /><br />Cinsel davranışlar, diğer insani davranışlar gibi olağan davranışlardır. Cinsel içerikli eserler diğer olağan eserler gibi eserlerdir. Porno sektörü diğer olağan sektörler gibi bir sektördür. Porno eserlere ait kabahatler zaten hayatın diğer alanlarında da olan kabahatlerdir ve sistemin işleyişiyle alakalıdır. Hiç bir sistem eleştirisine girişmeden, zaten her toplumsal alanda mevcut suçlar pornoya havale edilerek, cinsel içerikli eserler sırf porno olmaları bahane edilerek suçlanamaz. Kişi illa ki pornoyu suçlayacaksa pornonun kötü olduğunu kanıtlamak uğruna başka kabahatleri pornoya maletmemeli, sadece birileri görülebilir şekilde cinsel faaliyet gösteriyor diye bu eserlerden rahatsız olduğunu, bu eserleri reddetmesinin temelinde bunlardan utanıyor olmasının yattığı açıkça ifade etmelidir. Ve şunu da görmelidir ki hiç kimse kendisiyle aynı derecede utangaç olmak zorunda değil.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-74682132267118408982008-08-28T08:58:00.000-07:002008-08-28T09:40:15.597-07:00cinsel özgürlükler "keyif" değil "hak"tırCinsellik, yaşanması zevk veren keyifli bir etkinlik olduğu kadar, içten geldiğince yaşanamadığı zaman eziyet yaratan bir ihtiyaçtır. Cinselliği yasaklamak bireylere eziyet çektirmektir. İnternette cinsel içeriğin ulaşabilirliği, cinsellik kültürünün öğrenilebilmesini, cinselliğin ayıplıktan çıkarak normalleşmesini, cinsel eğilim çeşitliliğinin meşrulaşmasını, cinsel rollerin bireysel iradeyle seçilebilirliğinin olağanlaşmasını sağlar. İnternette ve diğer her türlü toplumsal alanda cinselliği yasaklamaya çalışanların amacı toplumu daha "ahlaklı" hale getirmek değil, cinsel rolleri kendi uyguladıkları yasaklar doğrultusunda belirleyip toplumsal yapıyı diledikleri yönde hiyerarşikleştirmektir. Gerçek amaç, yalancılık, hırsızlık, katillik ve dolandırıcılıktan ayrılmış, sadece keyfi cinsel ilişkiyle ilişkilendirilmiş "namus" kavramı uyarınca kadını ailesinin erkeklerine karşı, ailenin erkeklerini de kendi çevrelerindeki diğer erkeklere ve her türlü toplumsal oluşuma karşı sorumlu hale getirmektir. Cinselliğin "ayıp" olması, "namus meselesi" olması, oluşturulmak istenen bu cemaat toplumu hiyerarşisi için tasarımlanmış kavramlardır. İnternetteki cinsel içeriğin herkes tarafından ulaşılabilirliğini engellemek, bireysel iradeye dayalı demokratik toplumun yerine cemaat iradesine tabi bireylerden oluşan hiyerarşik toplumu getirmek için yapılan planlı bir harekettir. Cinselliğin bir "hak" değil şımarıkça talep edilen bir "keyif" olduğu iddiası, toplumu bu şekilde dönüştürmek isteyenlerin argümanıdır. Sivil özgürlükleri savunanlar bunu ne derece şiddetle savunurlarsa savunsunlar, cinsel yönelim özgürlüğünü, cinsel kimlik özgürlüğünü ve cinsel ifade özgürlüğünü de aynı şiddetle savunmadıkları sürece, toplumsal yapının özgürlükleri kısıtlayanların arzu ettiği yönde değişmesine engel olamayacaklardır. Porno izleyicisi olun ya da olmayın, porno yasağının karşısında durun.memo tembelçizerhttp://www.blogger.com/profile/03064240383109362428noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8220942190515793534.post-19268688198775424762008-08-26T07:28:00.000-07:002008-08-26T07:34:55.516-07:00pornoma dokunma, sıvazıma karışmainternet üst denetim kurulu ve hükumet tarafından internette pornografiye uygulanan her türlü keyfi sansürü reddediyorum.<br /><br />hiçkimse ne zaman ne yapacağıma karışamaz.<br /><br />kimse hangi fotoğrafa ya da filme sıvazlayacağıma karışamaz.<br /><br />sıvaz en doğal insanlık haklarımızdan biridir, engellenemez.<br /><br />hiçbir otorite "koruma" kisvesi altında, neye bakıp neye bakamayacağıma, neyi indirip neyi izleyeceğime benim adıma karar veremez.Unknownnoreply@blogger.com32